Hobileriniz ve fobileriniz nelerdir? Yılların klişe sorusu. Bilen bilir, 90’larda, hemen her yıl karne zamanına yakın hatıra defteri yazma ritüeli vardı. Bazı hatıra defterleri belli bir formatta doldurulur ve defterin size ayrılmış sayfalarında basmakalıp sorular olurdu. Bu da onlardan biri işte. Fakat yıllar sonra farkına vardım ki hobi ve fobi kelimeleri arasında ses benzerliği dışında bir bağ yok. İlk bakışta “sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyler” ifadesini akla getiriyor fakat şöyle bir durum var ki ne sevdiğiniz şeylere hobi denir, ne sevmediğiniz şeylere fobi.
Yapacak bir şey yok. Galat-ı meşhur, lugat-ı fasihten evlâdır derler.
Bugün konumuz fobiler, yani Türkçe’de en yakın anlamıyla korkular. Vikipedi’ye göre fobi, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi haliymiş. Yani size saldıran bir köpekten korkmak fobi değilken, ortada hiç köpek olmadığı halde, bir köpek çıkar da beni ısırır diye düşünüp korkmak bir fobidir.
En yaygın fobilerden biri kapalı alan korkusu olarak bilinen klostrofobidir. Araknafobi (örümcekten korkma) ve akrofobi (yükseklikten korkma) gibi fobiler de sık karşılaşılan fobilerden ikisi. Bu saydıklarım bir şekilde anlaşılabilir geliyor fakat internette dolaşırken “Allah kimsenin başına vermesin” dediğim türden ve ilk okuduğumda “thasass shasas” şeklinde güldüğüm fobilerle karşılaştım.
Sesquipedalophia:
Uzun kelimelerden korkmak.
İnternette baktım Türkçe adını bulamadım, buna ben isim veriyorum:
Seskifedalofobi.
Evet ben buldum. Uzun kelimelerden korkmak da kötüdür be kardeşim. Mesela…
+ Kamil abi bi şey sorucam.
- Sor kardeşim.
+ Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
- …
+ Lan? Harun abi ambulansı arayın adam gitti!!
